Sirküler No : 2007
/ 36
Konu :
Sosyal Sigortalar Kurumu’nun Prim
Borcu, Gecikme Zammı İle
Gecikme Cezalarının Tecil Ve
Taksitlendirilmesi Genelgesi Hk.
Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından
Kurum’a prim borç aslı, gecikme cezası ve gecikme zammı bulunanların söz
konusu borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi ile ilgili 2007-10 sayılı
Genelgesi yayınlanmış olup, sirkülerimiz içeriği olarak Genelgenin tamamı
aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.
Saygılarımızla.
T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü
SAYI : B.13.2.SSK.5.01.08.00/VIII- 031/ 83118
KONU :
Tecil, taksitlendirme yetkileri
ile 06.02.2007
usul ve esasları
Kurumumuzca 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesi uyarınca tecil ve taksitlendirilmesinde kullanılacak yetki tutarları
ile tecil ve taksitlendirme işlemlerinde dikkat edilmesi gereken usul ve
esaslar Yönetim Kurulumuzun 24.01.2007 tarih, 2007/17 sayılı kararı ile
yeniden belirlenmiştir.
Buna göre, 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesine göre yapılacak tecil ve taksitlendirme işlemlerinin Yönetim
Kurulumuzca belirlenen ve aşağıda açıklanan usul ve esaslar çerçevesinde
yürütülmesi gerekmektedir.
II- TECİL VE TAKSİTLENDİRME YETKİLERİ
Yönetim Kurulumuzca alınan
karar uyarınca, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre yapılacak tecil
ve taksitlendirme işlemlerinde, borç aslı, gecikme zammı ve gecikme cezası
toplamı 2.000.000 YTL’ye kadar (bu tutar dahil) olan borçların tecil ve
taksitlendirilmesinde Sigorta İl/Sigorta Müdürleri yetkili kılınmıştır.
Öte yandan, söz konusu yetkilerin
kullanılmasında borçlunun o ünitede işlem gören tüm işyerlerinden
kaynaklanan borçlarının, borç türü (sigorta primi, işsizlik, idari para
cezası vd.) bazında ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tecil ve taksitlendirme işlemi borç türü
bazında yapılacak olmakla birlikte, borçlunun Sigorta İl/Sigorta
Müdürlüğünde işlem gören icraya intikal etmiş ya da etmemiş, tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunduğu tarihe kadar muaccel olmuş borçların
tamamının dikkate alınması gerekmektedir.
III- BORÇLUNUN ÇOK ZOR DURUM HALİNİN
İNCELENMESİ
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi
uyarınca, amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut
haczolunmuş malların paraya çevrilmesi borçluyu çok zor duruma düşürecekse,
tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilmektedir.
İşletmelerin mali analizlerinde genel
yaklaşım olarak, likidite oranının “1” ve altına düşmesi halinde, işletmenin
çok zor durumda olduğu kabul edilmektedir.
Bu bakımdan yapılacak tecil ve
taksitlendirme işlemlerinde borçlunun “çok zor durum” halinin
tespitinde;
“Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar /
Kısa Vadeli Borçlar”
formülü sonucu bulunacak oranın “1” ve
altında olması halinde, bu durum borçlu açısından “çok zor durum”
hali olarak kabul edilecektir.
Buna göre;
1- Tecile konu borç toplamı, borç türü
bazında 100.000 YTL ve altında olan borçlular ile borç miktarı üzerinde
durulmaksızın kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler (şirketleri hariç)
için, “çok zor durum” halinin tespitinin “Mali Durum Bildirim Formu” ile
beyan edecekleri bilgilere göre yapılması,
2- Tecil ve taksitlendirme başvurusunda
bulunan borçluların herhangi bir borç türü bazında tecile konu borçları
toplamının 100.000 YTL’nin üzerinde olması durumunda “çok zor durum”
halinin tespitinde;
a) Halka açık olan şirketlerin Sermaye
Piyasası Kuruluna verdikleri en son bilanço esas alınarak likidite oranının
Kurumca hesaplanması,
b) (a) bendi dışında kalan borçlular
yönünden ise 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış ve
faaliyet belgesine sahip Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali
Müşavirlerce yukarıdaki formüle göre hesaplanacak likidite oranına göre
işlem yapılması,gerekmektedir.
Ancak, yukarıda belirtilen formüle göre
yapılacak likidite oranı hesaplamalarında; virgülden sonraki iki rakam
dikkate alınacak ve her hangi bir yuvarlama işlemi yapılmayacaktır.
Buna göre;
A) Kamu kurum ve kuruluşları, Belediyeler
ve 100.000 YTL ve altında borçlu olanlar için çok zor durum halinin tespiti:
Kurumumuza olan borçlarının tecil ve
taksitlendirilmesi talebinde bulunan ve tecile konu borç toplamı, borç türü
bazında 100.000 YTL ve altında olan borçlular ile borç miktarı üzerinde
durulmaksızın kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler (şirketleri hariç)
için, “çok zor durum” halinin tespiti, başvuru tarihi itibariyle
düzenleyecekleri örneği (Ek: 1)’de yer alan Mali Durum Bildirim Formu esas
alınarak yapılacaktır.
Mali Durum Bildirim Formunda beyan edilen
bilgilere istinaden; “Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli
Borçlar” formülüne göre Kurumca hesaplanacak rasyo değeri “1” ve
altında ise, bu durum borçlu açısından “çok zor durum” hali kabul
edilecektir.
Örnek-1:
X Spor Klübü Derneği, 31.01.2007 tarihi itibariyle muaccel olmuş (ödeme
vadesi geçmiş) 40.000,00 YTL prim ve 50.000,00 YTL gecikme zammından oluşan
toplam 90.000,00 YTL borcu için, 31.01.2007 tarihinde Kurumumuza başvurduğu
ve başvuru tarihi itibariyle Kurumumuza ibraz ettiği Mali Durum Bildirim
Formundaki; kasa, banka, kısa vadeli alacaklar ve kısa vadeli borçlara
ilişkin verilerin de
Kasa |
= |
19.250,75 |
YTL |
Banka |
= |
0,00 |
YTL |
Kısa Vadeli Alacaklar |
= |
13.651,25 |
YTL |
Kısa Vadeli Borçlar |
= |
92.841,14 |
YTL |
olduğu varsayıldığında;
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar |
Kısa Vadeli Borçlar |
formülüne göre aşağıdaki hesaplama
yapılarak,
19.250,75 +13.651,25 |
= |
32.902,00 |
= |
0,35439 |
92.841,14 |
92.841,14 |
Likidite oranı 0,35 (virgülden sonraki iki
rakam dikkate alınmıştır) bulunacak ve söz konusu oran “1”in altında olduğu
için işverenin çok zor durumda olduğu kabul edilecektir.
Örnek-2:
ŞK Belediye Başkanlığı tarafından
109.000,00 YTL prim, 22.000,00 YTL işsizlik sigortası primi ve 1.560 YTL
idari para cezasından oluşan toplam 132.560 YTL tutarındaki borcunun
taksitlendirilmesi talebinde bulunulmuştur. Taksitlendirme başvuru tarihi
itibariyle Kurumumuza ibraz ettiği Mali Durum Bildirim Formundaki kasa,
banka, kısa vadeli alacaklar ve kısa vadeli borçlara ilişkin verilerinin
aşağıda belirtiliği şekilde olduğu varsayıldığında;
Kasa |
= |
36.250,00 |
YTL |
Banka |
= |
1.617,00 |
YTL |
Kısa Vadeli Alacaklar |
= |
33.025,00 |
YTL |
Kısa Vadeli Borçlar |
= |
105.450,00 |
YTL |
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar |
Kısa Vadeli Borçlar |
formülüne göre ilgili ünitece aşağıdaki
hesaplama yapılarak
36.250,00 +1.617,00 + 33.025,00 |
= |
70.892,00 |
= |
0,67228 |
105.450,00 |
105.450,00 |
oranı bulunacaktır.
Yapılan hesaplamada, 0,67 olarak bulunan
değer, “1” den küçük olduğundan, anılan belediyenin çok zor durum halinin
bulunduğu kabul edilecektir.
Örnek-3:
SÇ Ltd. Şti nin Kurumumuza olan
10.000,00 YTL işsizlik sigortası primi ve 12.000,00 YTL gecikme zammından
oluşan toplam 22.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesi için başvuruda
bulunduğu ve taksitlendirme başvuru tarihi itibariyle Kurumumuza ibraz
ettiği Mali Durum Bildirim Formundaki kasa, banka, kısa vadeli alacaklar ve
kısa vadeli borçlara ilişkin verileri bu defa aşağıda belirtiliği şekilde
olduğu varsayıldığında;
Kasa |
= |
66.250,00 |
YTL |
Banka |
= |
41.617,00 |
YTL |
Kısa Vadeli Alacaklar |
= |
125.025,00
|
YTL |
Kısa Vadeli Borçlar |
= |
100.450,00
|
YTL |
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar |
Kısa Vadeli Borçlar |
formülüne göre aşağıdaki hesaplama
yapıldığında,
66.250,00 + 41.617,00 + 125.025,00 |
= |
232.892,00 |
= |
2,318486 |
100.450,00 |
100.450,00 |
oranı bulunacaktır.
Yapılan hesaplamada,2,31 olarak
bulunan değer, “1” oranından büyük olduğundan, anılan işverenin çok zor
durum halinin bulunmadığı, mali durumunun Kurum alacağını defaten ödemeye
uygun olduğu kabul edilerek, tecil ve taksitlendirme talebi reddedilecektir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler
ifadesinden; genel ve katma bütçeli kuruluşlar, sermayesinin en az yarısı
genel ve katma bütçeli kuruluşlara ait olan teşekkül ve müesseseler, kamu
iktisadi kuruluşları ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleri,
kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan kurum ve kuruluşlar,
döner sermayeli kuruluşlar ile il ve belediyeler anlaşılarak buna göre işlem
yapılacaktır.
B) Tecile konu borç toplamı 100.000 YTL
üzerinde olan borçlular için çok zor durum halinin tespiti:
1- Halka açık olan şirketlerin “çok zor
durum” halinin tespit edilmesi
Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatı gereği
halka açık ve borsada işlem gören şirketler, üçer aylık dönemler itibarıyla
mali tablolarını oluşturmak ve yayınlamak zorunda olduklarından söz konusu
şirketlerin Sermaye Piyasası Kuruluna verdikleri en son mali tablodaki
(bilançodaki) veriler esas alınmak suretiyle çok zor durum halinin tespitine
ilişkin hesaplama Kurumca yapılacaktır.
Diğer taraftan, halka açık şirketlerden
olmakla birlikte borç miktarı 100.000.YTL’nin altında olan şirketlerin çok
zor durum hali yukarıda belirtildiği gibi Mali Durun Bildirim Formu ile
beyan edecekleri bilgilere istinaden yine Kurumca tespit edilecektir.
2– Tecil ve Taksitlendirmeye konu borcu
100.000,00 YTL’nin üzerinde olan diğer işverenlerin “çok zor durum” halinin
tespiti:
Kurumumuza olan borçlarının tecil ve
taksitlendirilmesi talebinde bulunan ve tecile konu borç toplamı, borç türü
bazında 100.000 YTL’nin üzerinde olan borçluların “çok zor durum” hali;
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” formülüne göre 3568
sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli
Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış ve faaliyet belgesine sahip
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerce tespit
edilebilecektir.
3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış olan
meslek mensuplarından Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali
Müşavirler, (Ek:2)’de yer alan örneğe uygun olarak düzenleyecekleri, talep
tarihinden en çok 3 ay öncesine ait rapora, ruhsat belgeleri ile bağlı
bulundukları meslek odalarından alınmış faaliyet belgesini ve yaptıkları
hesaplamalara esas olan belgelerin fotokopilerini de ekleyeceklerdir.
Borçluların “çok zor durum”
halinin belirlenmesine ilişkin oranlarının hesaplanması, Kurumumuza ibraz
edilen mali durum bildirim formlarında yer alan bilgilere veya meslek
mensuplarınca düzenlenen raporlara göre yapılacak olmakla birlikte, ihbar,
şikayet veya bariz bir şüphe olması durumda; sigorta müfettişi veya
sosyal güvenlik kontrol memurları vasıtasıyla, formda yer alan bilgilerin
doğru olup olmadığı yönünde gerekli inceleme yaptırılacaktır.
Yapılacak olan bu inceleme
sonucunda, oranların hesaplanmasına esas olan bilgilerin doğru olmadığının
anlaşılması halinde, tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacak, yanıltıcı
rapor düzenlediği tespit edilen meslek mensuplarının düzenleyeceği başkaca
raporlara da itibar edilmeyerek konu hakkında ayrıca ilgili meslek odasına
ihbarda bulunulacaktır.
Örnek-: ŞK Ltd.
Şti. tarafından 109.000,00 YTL prim, 22.000,00 YTL işsizlik sigortası primi
ve 1.560 YTL idari para cezasından oluşan toplam 132.560 YTL tutarındaki
borcun taksitlendirilmesi talebinde bulunulması halinde, prim borcu 100.000
YTL’nin üzerinde olduğundan yetkili meslek mensubu tarafından düzenlenmiş
raporda belirtilen rasyoya göre işlem yapılacaktır.
IV- İLK TAKSİTİN ÖDENMESİ, TECİL VE
TAKSİTLENDİRMENİN BAŞLAMASI
Tecil ve taksitlendirme, tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunan borçluların, talep ettiği taksit sayısına
göre hesaplanan ilk taksit tutarının tamamını ödedikleri tarihten itibaren
başlatılacaktır.
Buna göre, ilk taksitin yatırıldığı tarih,
tecil ve taksitlendirmenin başladığı tarih olarak kabul edilecek, bu tarihe
kadar borç asıllarına gecikme zammı ve gecikme cezası uygulanarak tecil ve
taksitlendirmeye konu borç hesaplanacak, bu tarihten itibaren de
taksitlendirilen borca ilişkin aylık taksit tutarlarına ödendiği tarihe
kadar tecil faizi uygulanarak taksit tutarı ile tecil faizi birlikte tahsil
edilecektir.
Bu durumda, borçluların tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunması üzerine öncelikle tecil ve
taksitlendirmeye konu olan borç hesaplanarak ilk taksitin hemen ödenmesi
istenecek ve borçlularca tecil ve taksitlendirmeye ilişkin karar alınıncaya
kadar geçen süredeki taksit tutarlarını kendiliğinden ödemeye devam
etmeleri, borçlunun borç ödemede iyi niyetli olduğunun delili olarak kabul
edilecektir.
Ancak, ilk taksit talep tarihinden sonraki
bir tarihte yatırılmış ise, ilk taksitin yatırıldığı tarih, talep tarihi ve
tecilin yapıldığı tarih olarak kabul edilecek bu tarihe kadar gecikme zammı
ve bu tarihten sonra da tecil faizi uygulanacaktır.
Örnek – 1:
ZD Ltd. Şti. tarafından
01.02.2007 tarihinde 24 ay süreli tecil ve taksitlendirme talebinde
bulunulmuş ve 02.02.2007 tarihinde de borcun 1/24’ü ödenmiş ise tecil tarihi
02.02.2007 tarihi olarak kabul edilecektir.
Örnek – 2 :
BT Ltd. Şti. tarafından
Kurumumuza olan toplam 240.000,00 YTL tutarındaki sigorta primi borcunun
10.01.2007 tarihinde 24 ay taksitlendirilmesi talebinde bulunulmuş ancak ilk
taksite mahsuben 10.01.2007 tarihinde 2.000,00 YTL , 15.01.2007 tarihinde
3.000,00 YTL ve 22.01.2007 tarihinde de 5.000,00 YTL olmak üzere değişik
tarihlerde toplam 10.000,00 YTL ödenmiş ise; tecil tarihi, ilk taksitin
tamamlandığı 22.01.2007 tarihi olarak kabul edilecektir.
V- TECİL VE TAKSİTLENDİRME
SÜRESİ İLE TAKSİT TUTARLARI
Tecil ve taksitlendirme, azami
24 aya kadar, borçların eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde
idarece ödeme planına bağlanacaktır.
Buna göre, tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunulan borçlar, azami 24 aya kadar eşit
taksitler halinde ödenebilecektir. Borçluların 24 ayı aşan, eşit taksitler
halinde olmayan ya da talepte bulunulan borç türüne ilişkin borcun sadece
icraya intikal eden gibi bir kısmının taksitlendirilmesi yönündeki talepleri
kabul edilmeyecektir.
Yine, borç tutarına bakılarak, borçlunun
zor durumuna ve borcun 24 aydan daha az bir sürede ödenebileceğine tecile
yetkili makamlarca kanaat getirilmesi halinde 24 aydan daha az süreli
taksitlendirme işlemi yapılabilecektir.
Diğer taraftan, Yönetim
Kurulumuzca alınmış olan karar uyarınca, borçların kademeli ödeme planına
bağlanmak suretiyle taksitlendirilmesi uygulamasına son verilmiştir.
VI- TEMİNAT OLARAK
GÖSTERİLEN MENKUL VE GAYRIMENKUL MALLARIN DEĞER TESPİTLERİNİN YAPILMASI
Tecil ve taksitlendirme
işlemlerinde teminat olarak gayrimenkul gösterilmiş ise değer tespitlerinde,
a) Sosyal Sigortalar Kurumu
(Devredilen) Ekspertiz Raporu Yönergesi hükümleri çerçevesinde Kurum teknik
elamanlarınca düzenlenen raporlar,
b) Sermaye Piyasası mevzuatı çerçevesinde
yetkilendirilmiş değerleme uzmanları veya değerleme şirketleri tarafından
düzenlenen raporlar,
c) Ticaret, Sanayi ve Deniz Ticaret Odaları
ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları veya bunların bağlı olduğu Birlik
yönetimlerince bilirkişilik, eksperlik ve hakemlik yapma yetkisi verilenler
tarafından düzenlenen raporlar,
ç) Bankalar veya sigorta şirketleri
tarafından yaptırılan değer tespitine ilişkin raporlar,
d) Hukuk mahkemelerince tayin edilmiş
bilirkişilerce düzenlenen raporlar,
esas alınarak işlem yapılacaktır.
Ayrıca, yukarıdaki fıkranın (a) ve (d)
bentlerinde belirtilenler hariç olmak üzere değer tespitine ilişkin rapor
düzenleyen ekspertiz veya bilirkişilerin, yetki veya ruhsat belgeleri de
raporlarına eklenecektir.
Teminat olarak gösterilen gayrimenkulün
değeri yukarıda sayılan raporlar ile belirlenmemiş ise, tapu senetlerinde
yazılı satış bedeli veya güncellenmiş emlak vergi değeri de esas alınarak
işlem yapılabilecektir.
Gösterilen teminat menkul mal ise, öncelikle
Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerimizde İcra Takip, Haciz ve Satış
servislerinde görev yapan icra memurunca değer tespiti yapılacaktır. Menkul
malın niteliğine göre gerek görülmesi halinde bilirkişilere değer
biçtirilebilecek, ilgili meslek ve esnaf odalarından görüş alınabilecek,
emsal malların piyasa araştırması yaptırılabilecektir.
Kurumumuz alacağına karşılık öncelikle
üzerinde üçüncü kişilerin haciz, ipotek, rehin gibi kısıtlayıcı diğer
takyidatları bulunmayan ve satış kabiliyeti olan mallar teminat olarak
alınacaktır.
Borçlunun yukarıda belirtilen nitelikte
takyidatsız mallarının bulunmaması ve borçlu tarafından teminat olarak
gösterilen mallar üzerinde rehin ve haciz gibi kısıtlayıcı takyidatların
bulunması halinde; tecil ve taksitlendirmeye konu alacak ile birlikte diğer
güncel takyidat değerleri toplamının, teminatın tespit edilen değerini
aşmaması halinde teminat olarak kabul edilebilecektir.
Buna göre, tecil ve taksitlendirme
işleminde Kurum alacağına karşılık teminat olarak gösterilen malların değer
tespiti için düzenlenen bilirkişi raporlarındaki; değer tespiti
yapılan malın niteliği, özellikleri, satış kabiliyeti, birim değeri,
gayrimenkul ise, konumu, kullanım alanı, tapu bilgileri, üzerinde işgal
veya tapuya şerh edilmemiş yapıların bulunup bulunmadığı gibi imar durumunu
belirleyici hususların, piyasa analizleri, inşaat özellikleri, diğer
faktörlerin yer alıp almadığına dikkat edilecek, ayrıntılı olarak
düzenlenmemiş yalnızca değerini belirtir şekilde düzenlenen ve bilirkişinin
uzmanlık alanına girmeyen raporlara itibar edilmeyecektir.
Bu nedenle, gayrimenkullerin değer tespitine
ilişkin bilirkişi raporlarında önerilen hususlarda tereddüt veya şüpheye
düşülmesi halinde, yeniden başka bir bilirkişi raporu düzenlenmesi
istenebileceği gibi, gerek görüldüğü durumlarda değer tespiti yapılmış olan
gayrimenkulleri yerinde görüp incelenmek suretiyle Kurum Ekspertiz
Yönergesine göre Kurum teknik elemanlarınca değer tespiti yaptırılmak
suretiyle işlem yapılacaktır.
Öte yandan, yapılacak tecil ve
taksitlendirme işleminde borçlulardan teminat olarak öncelikle 6183 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan kıymetlerden paraya çevrilmesi kolay olan
nakit niteliğindeki kıymetler, banka teminat mektubu, hazine bonosu ve
devlet tahvili gibi teminatların alınmasına gayret gösterilecektir.
Ancak, borçlularca bu nitelikteki
kıymetlerin teminat olarak gösterilmesi çoğu zaman mümkün olamadığından,
6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde öngörüldüğü şekilde Kurumca
haczedilmek suretiyle teminat olarak alınması mümkün olan menkul ve
gayrimenkul niteliğindeki malların teminat olarak gösterilmesi halinde,
teminat olarak gösterilen bu nitelikteki malların durumu olayına münhasır
olarak farklılık gösterebileceğinden değer tespitine ilişkin raporlar da
dikkate alınarak öncelikle satış kabiliyeti yüksek olan, Kurumca muhafazası
kolay, zaman içinde değer yitirmeyen ve Kurum alacağının tahsilini kolay
kılan nitelikteki malların teminat olarak alınmasına dikkat edilecektir.
Borçlularca yukarıda da açıklandığı üzere
nakit niteliğinde veya üzerinde ipotek, rehin, haciz ve diğer kısıtlayıcı
nitelikteki takyidatlar bulunmayan menkul veya gayrımenkul niteliğindeki
malların teminat olarak gösterilemeyeceğinin bildirilmesi ve tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunulduğu tarihe kadar yürütülmüş olan icra takip
işlemleri ile bu tarihe kadar ünitece yapılmış olan mal varlığı araştırması
neticesinde üzerinde ipotek, rehin, haciz gibi takyidat bulunmayan menkul ve
gayrimenkul mal bulunmadığının anlaşılması durumunda, teminat olarak
gösterilen mahcuz mallar üzerindeki Kurum haczinden önceki takyidatların
güncellenmiş tutarları ile tecil ve taksitlendirmeye konu borcun toplam
tutarının teminatın bilirkişi raporu ile tespit edilmiş değerinden daha az
olması gerekmektedir.
Örnek: A Şirketince toplam 200.000 YTL
tutarındaki borc için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulmuş, Kurumca
yapılan takipler sonucunda tapu kayıtları üzerine haciz konulan fabrika
niteliğindeki gayrimenkul dışında başkaca malın bulunmadığı anlaşılmış ve bu
gayrimenkulun değerinin de bilirkişi raporu ile 1.000.000 YTL olduğu tespit
edilmiştir. Söz konusu gayrimenkul üzerinde Kurum alacağı için konulmuş
hacizlerden önce tesis edilmiş ipotek ve hacizlerin toplam güncel değerinin
600.000 YTL olarak tespit edildiği varsayılır ise, takyidatların değeri ile
tecil ve taksitlendirmeye konu Kurum alacağının toplam tutarı (600.000 YTL +
200.000 YTL = 800.000 YTL) gayrimenkulun değerinden az olduğu için fabrika
niteliğindeki bu gayrimenkulun teminat olarak alınması mümkündür.
Diğer taraftan, borçluların teminat olarak
üzerinde ipotek, rehin ve haciz gibi takyidat bulunmayan bir kısım menkul ve
gayrimenkul malının yanı sıra üzerinde ipotek, rehin ve haciz gibi
takyidatlar bulunan mallarının da teminat olarak gösterilmesi durumunda
öncelikle takyidatsız malların teminat olarak alınması gerektiğinden,
takyidatlı malın değerinin Kurum alacağını karşıladığı gerekçesi ile
takyidatsız mallar üzerindeki Kurum hacizleri kaldırılmayacaktır.
VII- TEMİNAT DIŞINDAKİ
HACİZLERİN KALDIRILMASI
6183 sayılı Kanunun 62 nci maddesi;
“Borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen
borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden,
alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince
haczolunur” hükmünü amirdir.
Ancak, uygulamada özellikle gayrimenkul
hacizlerinde borçluların hacze konu olabilecek gayrimenkullerinin değer
tespitinin önceden yapılması mümkün olamadığından borçlu adına kayıtlı tüm
gayrimenkuller üzerine haciz tatbik edilmekte, bu durumda da işverenlerin
Kuruma olan borcuna yetecek miktardan çok daha fazla mal varlığı üzerine
haciz konulması söz konusu olabilmektedir.
Bu nedenle;
Tecil ve taksitlendirme işlemi
kesinleştikten sonra, teminat olarak gösterilen mallar üzerine haciz
konulmak kaydıyla, tecile yetkili makamlar tarafından kendilerine tanınan
yetkilerle sınırlı kalmak suretiyle borçlunun talebi halinde fazlaya
ilişkin hacizler kaldırılacaktır.
Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan
borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ile banka mevduatları
haczedilmiş ve borçlu tarafından söz konusu hacizlerin kaldırılması talep
edilmiş ise, borçlunun üçüncü kişiler nezdinde tahakkuk etmiş alacakları
veya bloke edilmiş paralarının bulunması halinde bunların cebri takip
esaslarına göre mahsubu gerektiğinden, söz konusu alacaklar ile bloke
edilen paraların Kurum hesaplarına aktarılmasını müteakip bakiye borç
üzerinden taksitlendirme işlemi yapılacaktır.
Bu durumda, borçluların tecil ve
taksitlendirme taleplerinin kabul edilmesinden sonra tecil ve
taksitlendirmeye yetkili makamlarca kendilerine tanınan yetkilerle sınırlı
olmak üzere Kurum alacağına karşılık gösterilen mallar üzerine haciz
konulduktan sonra borçlularca talep edilmesi halinde teminat dışındaki diğer
mallar üzerindeki hacizler kaldırılacaktır.
Yine burada da teminat olarak öncelikle
üzerinde ipotek, rehin ve haciz gibi takyidat bulunmayan malların teminat
olarak alınmasına, gösterilen teminatların hepsinin takyidatsız olması
durumunda ise, teminat olarak
Kurum alacağının tahsilinin kolay kılabilecek ve teminatın korunması
hususunda Kuruma aşırı külfet getirmeyen malların teminat olarak alınmasına
dikkat edilecek.
Diğer taraftan, taksitlendirme talebinde
bulunan borçlular hakkında daha önce 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre
yürütülen cebri takip işlemleri sonucunda borçlunun üçüncü kişilerdeki
alacakları ile banka mevduatları haczedilmiş ve taksitlendirme talebiyle
birlikte söz konusu hacizlerin kaldırılması talep edilmiş ise, öncelikle
üçüncü kişilerle temasa geçilerek kendilerine gönderilen haciz bildirileri
üzerine tecil ve taksitlendirmenin kesinleştiği tarih itibariyle tahakkuk
etmiş veya bloke edilmiş bir paranın bulunup bulunmadığının araştırılması,
böyle bir paranın bulunması halinde söz konusu paranın tecil ve
taksitlendirmeye konu alacağa mahsubunun yapılarak bakiye borç miktarının
taksitlendirilmesi gerekmektedir.
Örnek 1:
HD Ltd. Şti. tarafından
Kurumumuza olan ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsili
gereken toplam 20.000,00 YTL işsizlik sigortası primi borcunun 10 ay
taksitlendirilmesi için 22.01.2007 tarihinde tecil ve taksitlendirilmesi ve
tecil ve taksitlendirmeye konu borç dolayısıyla banka mevduatları üzerine
konulan hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulmuştur.
Bu durumda, öncelikle mevduat hesabının
bulunduğu banka şubelerine haciz bildirilerinin tarih ve sayıları ilgi
tutulmak suretiyle yazılacak bir yazı ile taksitlendirme işleminin
kesinleştiği tarih itibariyle bloke edilmiş paranın bulunup bulunmadığı bu
tarih itibariyle bloke edilen meblağın bulunması halinde derhal Kurum
hesaplarına aktarılması ve anılan tarih itibariyle Kurum haczinin
kaldırılması gerektiği tebliğ edilecektir.
İlgili banka şubesince, 19.01.2007 tarihi
itibariyle borçlunun mevduat hesabında 5.000,00 YTL nin bloke edildiği ve
Kurum kullanım hesaplarına intikal ettirildiğinin bildirildiği
varsayıldığında bu defa cari usul ve esaslara göre aktarılan tutarın
mahsubunu müteakip bakiye 15.000,00 YTL üzerinden tecil ve taksitlendirme
işlemi yapılacaktır.
VIII- TEMİNAT DEĞİŞİKLİĞİ VE ÖDEMELER
NİSPETİNDE TEMİNAT ÜZERİNDEKİ HACİZLERİN KALDIRILMASI
Tecil ve taksitlendirme yapılmış olması
durumunda borçlunun gösterdiği teminatlarda değişiklik talep edilmesi
halinde, değişiklik talep edilen tarihe kadar olan taksitler ile cari ay
primlerinin ödenmiş olması kaydıyla, borçlunun verdiği teminat, kısmen veya
tamamen aynı değerde ve aynı nitelikte veya paraya çevrilmesi daha kolay
başka teminatlarla değiştirilecektir.
Yine, tecil ve taksitlendirmeye konu toplam
borç tutarı kadar alınmış olan teminatlar üzerindeki hacizlerden bir
kısmının borçlu tarafından daha sonraki bir tarihte kaldırılmasının veya
iadesinin istenilmesi durumunda, talep tarihine kadar olan taksit
tutarlarının ve cari ay borçlarının ödenmiş ve daha önce alınmış olan
teminatın bölünebilir nitelikte olması durumunda, ödenen taksit miktarını
aşmamak kaydıyla tecil ve taksitlendirilen borçtan fazlaya ilişkin
teminatlar üzerindeki hacizler kaldırılacak veya iade edilecektir.
Bu durumda, 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesine göre yapılan Kurum alacağının tecil ve taksitlendirilmesi için
alınan teminatların, borcun tamamının ödenmesi üzerine iade edilmesi veya
uygulanmış hacizlerin kaldırılması gerekmektedir. Bununla birlikte borcun
tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak ödenmesi devam ederken bir
kısım teminatların iade edilmesi ve teminat üzerine konulan hacizlerin
kaldırılması mümkün olabilecektir.
Buna göre;
Tecil ve
taksitlendirmeye konu borçlardan dolayı daha önce menkul veya gayrimenkul
mal haczi yapılmış ise, hacze konu malların birden fazla sayıda olması
halinde, her birinin değerinin ayrı ayrı belirlenebilir nitelikte olması ya
da ayrı ayrı tescile konu olması ve her halükarda yapılmış olan hacizlerin
değerinin en az bakiye tecil ve taksitlendirilen borç tutarını karşılaması
şartıyla, yapılan ödemeler nispetinde daha önce konulmuş olan hacizlerin
talep edilmesi üzerine kısmen kaldırılması, yine alınmış teminatlar var ise
bunların da kısmen iade edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Örnek 1:
(A) işvereninin 500.000 YTL borcundan dolayı 1.000.000 YTL değerindeki tek
parselde kayıtlı gayrimenkulü haczedilmiş ve sözkonusu borçlar 6183 sayılı
Kanunun 48. maddesine göre taksitlendirilmiştir. İlk taksit ödendikten
sonra, işveren tarafından gayrimenkulün değerinin tecile konu borçtan daha
fazla olduğu gerekçesi ile haczin kaldırılması talep edilmiş ise de, söz
konusu gayrimenkulün tek parça bağımsız bölümden oluşması nedeniyle, Kurum
haczinin yapılan ödemeler nispetinde kısım kısım kaldırılması mümkün
olmayacaktır.
Ancak, yukarıdaki
işverenin borcu karşılayacak tutarda ve mevcut teminata kıyasen paraya
çevrilmesi daha kolay başka bir teminat göstermesi durumunda teminat
değişikliği yapılabilecektir.
Örnek 2:
ZZ Ltd. Şti nin tecil ve taksitlendirme tarihi itibariyle gecikme zammı ile
birlikte 300.000 YTL tutarındaki prim borcundan dolayı daha önce değişik
tarihlerde her birinin değeri 30.000 YTL olan 20 adet taşıtı haczedilmiş ve
söz konusu borç, 10 ay süre ile 30.000 YTL lik eşit taksitler üzerinden
taksitlendirilmiştir. Bu durumda ilk taksitin ödenmesinden sonra talep
edilmesi halinde fazlaya ilişkin haciz ve yapılan ödeme miktarı dikkate
alınarak değeri yaklaşık 330.000 YTL olan (11) araç üzerindeki Kurum haczi
kaldırılacaktır.
Daha sonraki taksit ve cari ay borçlarının
düzenli ödenmesi ve işverenin de talebinin olması halinde yapılan taksit
ödemeleri nispetinde diğer araçlar üzerindeki hacizlerde kısım kısım
kaldırılacaktır.
IX - CARİ AY PRİMLERİNİN DÜZENLİ
ÖDENMESİ ŞARTI
Yeni borç birikiminin önlenmesi için, borç
türü bazında taksitlendirilmiş borçlarına ilişkin taksit tutarları ile
birlikte, aynı nitelikteki cari ay borçları da düzenli olarak ödenecektir.
6183 sayılı Kanunun 48.
maddesine göre, başvurusu kabul edilip borçları taksitlendirilen
borçluların; borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme
yükümlülüklerini veya taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı
mahiyetteki cari ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini yerine
getirmemeleri halinde, tecil ve taksitlendirme işleminin bozulması
gerektiğinden, sigorta primi borcunu taksitlendirenler cari ay borcu olarak
sigorta primi, işsizlik sigortası primi borcunu taksitlendirenler cari ay
borcu olarak işsizlik sigortası primi, sosyal yardım zammı borcunu
taksitlendirenler de cari ay borcu olarak sosyal yardım zammı borcu esas
alınarak gerekli değerlendirme buna göre yapılacaktır.
Örneğin, sadece sigorta primi
borcunu taksitlendiren ve buna ilişkin taksitlerini düzenli ödeyen
işverenlerin, aynı mahiyette bir borç olmaması nedeniyle taksitlendirme
süresi içinde tahakkuk edecek işsizlik sigortası primi borçlarını ödememiş
olsalar dahi taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
Buna karşın, idari para cezası
borçlarının taksitlendirilmesi halinde, taksitlendirme süresi içinde
oluşacak idari para cezaları cari ay borcu olarak değerlendirilmeyecek,
başka bir ifadeyle bu borç türü için cari ay ödeme şartı aranmayacaktır.
X- AYLIK TAKSİTLERİN VE CARİ AY
PRİMLERİNİN AKSATILMASI
Tecil ve taksitlendirme işleminde esas olan,
aylık taksitlerin süresinde ve tam olarak ödenmesidir. Ancak, zaman zaman
borçluların bazı taksitlerini ellerinde olmayan sebeplerden dolayı süresi
dışında ödemeleri de söz konusu olabilmektedir.
Bu nedenle;
a) Tecil ve taksitlendirmeye
konu taksitlerden bir veya birbirini izleyen iki taksitin ödenmemiş olması
durumunda, bu taksit ya da taksitlerin, ödenmeyen ilk taksiti izleyen üçüncü
taksitle birlikte tüm taksitlerin ödenmiş olması ve ödeme planındaki son
taksit süresinin aşılmaması kaydıyla tecil ve taksitlendirme
bozulmayacaktır. Ayrıca bu hak tecil ve taksitlendirme süresi içerisinde
birden fazla kullanılabilecektir.
b) Tecil ve taksitlendirmeye konu borca
ilişkin son ayı izleyen ayların (cari ayların) primlerinin ödenmemesi
durumunda; yalnızca bir kereye mahsus en fazla 3 aya ilişkin ödenmeyen cari
ay primlerinin en geç önceden belirlenmiş olan tecil süresi içinde ve aynı
tecil ve taksitlendirme esasları dahilinde ödenmesi şartlarıyla tecil ve
taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
ÖRNEK 1:
ZK Ltd. Şti.nin Kurumumuza olan borçları 2007/Ocak ayında 18 ay süre ile
tecil ve taksitlendirilmiştir. İşverence Ocak, Şubat ve Mart aylarına
ilişkin taksitler süresinde ödenmiştir. Ancak 2007/Nisan ayı içinde ödenmesi
gereken taksit tutarı ödenmemiş, 5 ve 6. taksitler vadesinde ödenmiştir.
Söz konusu taksitin en geç 2007/Temmuz ayında ödenmesi gereken taksitle
birlikte ödemesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
ÖRNEK 2:
BA Ltd. Şti.nin Kurumumuza olan borçları 2007/Mart ayında 24 ay süre ile
tecil ve taksitlendirilmiştir. İşverence Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran
aylarına ilişkin taksitler süresinde ödenmiştir. Ancak 2007/Temmuz ve
Ağustos aylarında ödenmesi gereken taksit tutarları ödenmemiştir. Sözkonusu
ödenmeyen iki taksitin en geç 2007/Ekim ayında ödenmesi gereken taksitle
birlikte ödemesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi
bozulmayacaktır.(Eylül ayı ödenmiştir)
ÖRNEK 3:
M.İ. Ltd. Şti.nin Kurumumuza olan
borçları 04.06.2007 tarihinde 24 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir.
İşverence Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ilişkin taksitler
süresinde ödenmiştir. Ancak 2007/Ekim ve Kasım aylarında ödenmesi gereken
taksit tutarları ödenmemiştir. Ödenmeyen iki taksit tutarının Ocak ayı
taksiti ile birlikte ödenmesi, yine 2008/ Şubat ve Mart ayı taksitlerinin de
yasal sürelerinde ödenmeyerek en geç 2008/Mayıs ayında ödenmesi gereken
taksitle birlikte ödemesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi
bozulmayacaktır. (Aralık ve Nisan taksitlerinin vadesinde ödenmesi
durumunda)
XI- TECİL VE TAKSİTLENDİRME ŞARTLARINA
UYULMAMASI
Aylık taksitlere ve cari ay borçlarına
ilişkin ödeme yükümlülükleri ile diğer şartların, borçlularca yerine
getirilmemesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi bozularak muaccel
olan alacağın tahsili için cebri icra işlemlerine derhal başlanılacaktır.
Bilindiği gibi, 6183 sayılı Kanunun 56.
maddesi; “Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde
ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın
paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı
borçluya bildirilir. 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat bu kanun
hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edilir.” hükmünü
amirdir.
Buna göre, tecil ve taksitlendirme
koşullarına uyulmaması üzerine tecil ve taksitlendirme işlemi bozulduğunda
borçluya, “karşılığında teminat alınmış olan borcun, 7 gün içinde
ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği ve diğer şekillerle cebren
tahsile devam edileceğinin” bildirilmesi, 6183 sayılı Kanunun 56.
maddesi hükmü gereğince yasal zorunluluk olduğundan borçluya
yükümlülüklerinin mutlaka bir yazı ile bildirilmesi gerekmektedir.
XII– DAHA ÖNCE YAPILMIŞ OLAN TECİL VE
TAKSİTLENDİRMELER
Bazı borçluların, Kurumumuzca icra takip
işlemlerine başlanılması üzerine, takipten kurtulmak (tatbik edilen
hacizleri kaldırmak, zaman kazanmak vb) amacıyla tecil ve taksitlendirme
talebinde bulunduğu, ilk taksitini yatırdıktan sonra taksitlerini ödemeyerek
tecil ve taksitlendirme işlemini bozduğu gözlenmektedir.
Bu nedenle, tecil ve taksitlendirme
talebinde bulunan borçluların tecil ve taksitlendirme talebinde bulunduğu
tarihten önceki iki takvim yılı içinde özel kanunlardan (4958, 5458, 5216,
5393 sayılı kanunlar gibi) yararlanmak amacıyla bozulmuş olanlar hariç olmak
üzere 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre iki defa tecil ve
taksitlendirme işleminin bozulmuş olması durumunda, teminat olarak 6183
sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 1, 2 ve 3 no.lu bentlerinde sayılan para,
bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektubu
ve Hazine Müsteşarlığınca ihrac edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu
senetler yerine düzenlenen belgeler gösterilmedikçe tecil ve
taksitlendirme talepleri kabul edilmeyecektir.
Buna göre, tecil ve taksitlendirme
talebinde bulunulan tarihe kadar olan süre de dahil olmak üzere tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunulan tarihten önceki iki takvim yılı içinde
bozulmuş olan tecil ve taksitlendirme sayıları dikkate alınacaktır.
Örneğin, 04.12.2007 tarihinde Kurumumuza
olan borçlarının taksitlendirilmesi talebinde bulunan borçlunun 01.01.2005
ila 04.12.2007 tarihleri arasında bozulan tecil ve taksitlendirme sayısına
bakılmak suretiyle değerlendirme yapılacak, yapılan değerlendirme sonucunda
bu süre zarfında taksitlendirme işlemi iki defa bozulmuş ise, bu durumda
olan borçlunun üçüncü tecil ve taksitlendirme talebi yukarıda sayılan
teminatların verilmesi kaydıyla kabul edilebilecektir.
Diğer taraftan, tecil ve taksitlendirme
talebinde bulunulan tarihten önceki iki takvim yılı içinde bozulmuş olan
tecil ve taksitlendirme sayılarının belirlenmesine ilişkin uygulama Sigorta
İl/Sigorta Müdürlüğü ve borçlu bazında yapılacaktır.
XIII– TECİL VE TAKSİTLENDİRMELERDE ŞAHSİ
KEFALETİN KABUL EDİLMESİ
Kuruma borcu olmasına ve bu borçlarını da
tecil ve taksitlendirmek suretiyle ödemek istemelerine rağmen, bazı
borçluların 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen teminatları
gösterememesinden dolayı hem Kurum alacağının tahsilinin güçleştiği hem de
borçluların ticari faaliyetlerini sürdürememe gibi sıkıntıyla karşı karşıya
kaldıkları gözlenmektedir.
6183 sayılı Kanunun 11 inci
maddesinde, 10 uncu maddeye göre teminat sağlayamayanların muteber bir şahsı
müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu gösterebilecekleri, şahsi
kefaletin tespit edilebilecek şartlara uygun olarak noterden tasdikli
mukavele ile tesis olunacağı, şahsi kefalet ve gösterilen şahsi kefili kabul
edip etmemekte alacaklı tahsil dairesinin serbest olduğu belirtilmiştir.
Buna göre, tecil ve
taksitlendirme talebinde bulunan borçluların tecil ve taksitlendirme talep
tarihine kadar yapılan takipler sonucunda haczolunmuş mallarının Kurum
alacağının tamamını karşılar nitelikte olmadığının tespit edilmesi ve bu
borçluların 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesindeki teminatları da
sağlayamamaları durumunda Kurum alacağını karşılayacak tutarda mal
varlığının olduğu anlaşılan muteber bir üçüncü şahıstan noterden tasdikli
şahsi kefalet senedi alınmak suretiyle tecil ve taksitlendirme işlemi
yapılabilecektir.
XIV- TECİL VE TAKSİTLENDİRME TALEPLERİ
UYGUN GÖRÜLMEYEN BORÇLULAR
Bilindiği üzere, 6183 sayılı Kanunun 48.
maddesinin ikinci fıkrasında, borcunun tecilini talep eden ancak, talepleri
uygun görülmeyerek reddedilen borçlular söz konusu borçlarını reddin tebliği
tarihinden itibaren idarece 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde
ödedikleri takdirde bu amme alacağının ödendiği tarihe kadar faiz alınmak
suretiyle tecil olunacağı öngörülmüştür.
Buna göre, tecil ve taksitlendirme
talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlulara “taleplerinin uygun
görülmediği ancak tecil talebine konu olan borçlarını bu yazıyı tebellüğ
ettikleri tarihten itibaren verilen süre içinde ödedikleri takdirde, bu
ödeme süresi içinde geçen zaman için kendilerinden (gecikme zammı değil)
tecil faizi alınacağının, aksi takdirde bu süreye de gecikme zammı
uygulanması gerektiğinin” tebliğ edilmesi 6183 sayılı Kanunun 48.
maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince yasal zorunluluk olduğundan, tecil
ve taksitlendirme taleplerinin zamanında değerlendirilmesi işverenlerin
tecil talebinin uygun görülmediği durumlarda ise yukarıda açıklandığı
şekilde işverenlere söz konusu tebliğin mutlaka yapılarak Kurumumuz ile
borçlular arasında ihtilafa meydan verilmemesi gerekmektedir.
XV- ARACISI BULUNAN BORÇLULARIN TECİL VE
TAKSİTLENDİRME TALEPLERİ
Bilindiği gibi, 506 sayılı Kanunun 87 nci
maddesinde, sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve
bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu kanunun işverene yüklediği
ödevlerden dolayı aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de
sorumlu olduğu öngörülmüştür.
Buna göre, asıl işverenin tecil ve
taksitlendirme için başvuruda bulunması halinde, aracının/aracıların da
borcu varsa bu borçlar da dikkate alınarak tecil ve taksitlendirme işlemi
yapılacaktır. Asıl işverenin borçları tecil ve taksitlendirilmemiş ise,
aracının kendi borcu için başvuruda bulunması halinde, bu borç, asıl
işverenden bağımsız olarak taksitlendirilebilecektir.
XVI- DİĞER HUSUSLAR
Kurumumuzca bundan önce 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesi hükmüne göre yapılan tecil ve taksitlendirme
konusunda çıkarılmış bulunan genelgeler ve genel yazıların bu Genelgeye
aykırı hükümleri uygulanmayacaktır.
Sigorta İl/Sigorta Müdürlüklerimiz,
yetkilerini aşan tecil ve taksitlendirme işlemlerinin Genel Müdürlüğe
aktarılması sırasında bu ve daha önce yayımlanmış genelge ve genel yazılarda
istenilen her türlü bilgi ve belgelerin gönderilmesi hususunda azami
dikkati göstereceklerdir.
Bilgi edinilmesini, gereğinin
buna göre yapılmasını rica ederim.
Ek: 1 – Mali durum bildirim formu
2 – Meslek mensupları rapor örneği
Birol AYDEMİR
Başkan V.
D A Ğ I T I M :
G e r e ğ i
:
B i l g i :
-Sosyal Sigortalar
Genel Müdürlüğü - Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına
-SSK Sigorta İl ve
Sigorta Müdürlüklerine - Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
(Devredilen)
Merkez Ünitelerine
EK-1
Mali Durum Bildirim Formu |
……………………… Sigorta İl/Sigorta Müdürlüğünde işlem gören
………………………………………............. sicil sayılı işyerimizden /
işyerlerimizden kaynaklanan………………………………….YTL
tutarındaki………………………...borçlarımızın 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilmesi için …/…/…….. tarihi
itibariyle mali durumumun tespitine ilişkin bilgiler aşağıda belirtilmiş
olup, beyan ettiğim bilgilerin işyeri defter ve belgelerine uygun ve
doğru olduğunu kabul ve taahhüt
ediyorum.
/ / 200..
İmza- kaşe
İşyeri sicil no
İşyeri sicil no
İşyeri sicil no
Adı ve Soyadı/Unvanı
|
|
Adres
|
|
|
…./…./………. tarihi itibariyle mali durumu gösterir değerler
(*) |
Kasa |
Banka |
Kısa Vadeli Alacaklar |
Kısa Vadeli Borçlar |
|
|
|
|
(*)
Bu bölümde yer alan değerler toplam olarak belirtilecektir. Ayrıca,
ayrıntılı bilgilere aşağıdaki bölümlerde yer verilecektir.
Not :
1-
Mali
durum bildirim formunun arka sayfasındaki açıklamalar eksiksiz olarak
doldurulacaktır.
2-
Mali
durum tespitine esas olmak üzere, formda belirtilen bilgilerin işyeri kayıt
ve belgeleri ile uyumlu olup
olmadığı
konusunda Kurum ve/veya Maliye Bakanlığı denetim elemanları inceleme yapmaya
yetkili olup, beyan edilen bilgilerin doğru olmadığının anlaşılması halinde,
işverenler bu tecil ve taksitlendirme işleminden yararlanma hakkını
kaybedeceklerdir.
(MALİ DURUM BİLDİRİM FORMUNUN ARKA SAYFASI)
Kısa
Vadeli Alacaklar Hakkında Bilgi:
Alacaklı Olunan Kişinin Adı Soyadı/Ünvanı |
Alacaklı Olunan Kişinin Adresi |
Kısa Vadeli Alacağın |
Türü |
Ödeme Vadesi |
Tutarı (YTL) |
1. |
|
|
|
|
2. |
|
|
|
|
3. |
|
|
|
|
4. |
|
|
|
|
5. |
|
|
|
|
Kısa
Vadeli Borçlar Hakkında Bilgi:
Borçlu Olunan Kişinin Adı Soyadı/Ünvanı |
Borçlu Olunan Kişinin Adresi |
Kısa Vadeli Borcun |
Türü |
Ödeme Vadesi |
Tutarı (YTL) |
1. |
|
|
|
|
2. |
|
|
|
|
3. |
|
|
|
|
4. |
|
|
|
|
5. |
|
|
|
|
Banka
Bilgileri:
|
Banka Şubesi |
Hesap Numarası |
Tutarı |
1. |
|
|
|
2. |
|
|
|
3. |
|
|
|
4. |
|
|
|
AÇIKLAMALAR
KASA:
İşverenin
Vergi Usul Kanunu gereği tutmak zorunda olduğu ticari defterlerine göre
mevcut kasa yekunu veya deftere tabi değil ise …/…./……… tarihi itibariyle
beyan edeceği kasa yekununu ifade etmektedir. Deftere tabi olan işverenlerde
bu hesap, işletmenin elinde bulunan ulusal ve yabancı paraların YTL.
karşılığının izlenmesi için kullanılır. Tahsil olunan para tutarları borç,
ödemeler ve bankaya yatırılan para tutarları alacak kaydedilir. Hesap daima
borç bakiyesi verir veya sıfır olur. Hiçbir şekilde alacak bakiyesi vermez.
BANKA BİLGİLERİ:
Banka
bilgileri kısmı işletmece yurt içi ve yurt dışı banka ve benzeri finans
kurumlarına yatırılan ve çekilen paraların izlenmesini kapsar. Bankalara
para olarak veya hesaben yatırılan değerler borç, çekilen tutarlar ile
üçüncü kişilerce tahsil edildiği anlaşılan çek ve ödeme emirleri alacak
kaydedildiğinden, bu kısma, İşverenin bankalarda mevcut mevduat hesaplarının
şube, banka hesap numarası ve bakiyesi yazılacaktır.
KISA VADELİ ALACAKLAR:
Kısa
vadeli alacaklar, en çok bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi
sonunda tahsil edilmesi gereken alacaklarını kapsar.
KISA VADELİ BORÇLAR:
Kısa
vadeli borçlar, en çok bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi
sonunda ödenecek yabancı kaynakları kapsar. Mali Borçlar, Ticari Borçlar,
Diğer Borçlar, Alınan Avanslar, Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler, Borç
ve Gider Karşılıkları, Gelecek Aylara Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları ile
Diğer Kısa Vadeli borçlar gibi alt başlıklardan oluşur.
EK-2
6183 SAYILI KANUNUN 48 İNCİ MADDESİNE GÖRE TECİL VE TAKSİTLENDİRME
TALEBİNDE BULUNAN BORÇLULARIN “ÇOK ZOR DURUM” HALİNİN TESPİTİNE ESAS
OLACAK ORANIN BELİRLENMESİ İÇİN YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER VEYA SERBEST
MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENEN RAPOR |
|
Raporu Düzenleyen Meslek Mensubunun |
T.C.
Kimlik No |
|
|
Adı
ve Soyadı |
|
|
Kayıtlı Olduğu Oda |
|
|
İkametgah Adresi |
|
|
Telefon No |
|
|
Faks
No |
|
|
E-Posta |
|
|
Raporun |
Tarihi |
/ / 200.. |
|
|
Sayısı |
|
|
Ekleri |
1.Ruhsatname/Faaliyet belgesi |
|
|
2. |
|
Rapora Konu İşverenin veya Aracının |
T.C.
Kimlik No |
|
|
Adı
ve Soyadı |
|
|
Ünvanı |
|
|
İşyerinin |
Adresi |
|
|
|
Tescilli Olduğu Ünite |
|
|
Sicil No |
|
|
Telefon No |
|
|
Faks
No |
|
|
E-Posta |
|
|
İşyerinin |
KASA
|
|
|
BANKA |
|
|
KISA
VADELİ ALACAKLAR |
|
|
KISA
VADELİ BORÇLAR |
|
|
ORAN |
|
yazıyla |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yukarıda
belirtilen borçlunun tarafımdan tespit edilen …/ …/ …………. tarihi itibariyle
“çok zor durum” haline ilişkin bilgi ve oranın doğruluğunu kabul eder,
rapor muhteviyatının, borçlunun işyeri defter ve belgelerle uygun
olmadığının anlaşılması halinde, hakkımda Türk Ceza Kanunu ve 3568 sayılı
Kanunun ilgili hükümlerine göre işlem yapılmasını kabul ve taahhüt ederim.
Ekler:
Meslek Mensubu
|